23.08.2008

eteklerim zil çalsın istiyorum.


berlini özledim. murat kekilli dinleyen komşumu değil. berliner kindl'ı özledim. efes'i hiç değil. mesela bisiklet sürmek istiyorum, kastanian'da köşedeki sosisçide atıştırıp, danziger'daki exit'tan joint'umu alıp, lake'e gitmek, çimlere yatıp müziğimi dinleyerek keyif yapmak, ordan çıkınca da glücklich am park'ta sarı sandalyeme oturup eis kaffee içmek istiyorum. otobüse binip arabistan çakması cevahire gidip, sonra ordan kaçarak kendimi dışarı atıp, bi kahve içmek isteyip de nişantaşındaki tek şansım olan sturbucks gerizekalısında yer bulamayıp en dandik köşede dandik buzlu kahvelerini içmek ve yanında sigara içememek istemiyorum mesela. sokakta yürürken elindeki sodaya bile ters ters bakan mı dersin; birasıyla, köpeğiyle, bisikletiyle, bedava bindiği metrosunda herkesin kendi halinde ve kendi için yaşadığı şehrin weed parade'inde boynuna astığı mariuhana yapraklarıyla gülümseyen teyzeler mi? seçim senin. aslında benim. müzik dinlemek biraz kesiyo. ama bu kadarla kalmamalı. bişiler yapmak lazım. ya da oturup kaderime ağlıycam. seçim benim!



Hiç yorum yok: